Bazen sadece gülmek istersin
Her şeyi bir kenara bırakarak
Yüzünde küçük bir tebessüm oluşur
Hiç gitmesini istemezsin
An gelir bitirir hevesini bir tek şeyle
Yüreğine oturur nefesini keser
Kalırsın öyle tek başına
Gülmenin sana yasak olduğunu anlarsın
İçindeki nefret gözlerinden okunur
Aynalar bile sana bakmak istemez
Sönmeyen bir ateş içinde kavrulur
Her acı çekişinde yüreğindeki yapraklar savrulur
Yalnızlık kulağına fısıldar
Ben hep burdayım diye
Duymak istemezsin kapatırsın kulaklarını
Bastıra bastıra acı çektire çektire burdayım ben der
Bitik bir bedenle sokaklarda dolaşırsın
İnsanlar o kadar çok tuhaf gelirki sana
Bazen insan olduğunu unutursun
Onların arasında kaybolur gidersin
Kendinle konuşmaya başlarsın
Hiç kimsede görmediğin samimiyeti görürsün
Seni anlayanın bir tek o olduğunu fark edince
Kendinle baş başa kalırsın artık
Hiç bir beklentin kalmayacaktır dünyadan
Gözlerin belkide yarını görmek istemeyecek
Umutlar beslemeyecek kadar körelecek yüreğin
Ne bir acıdan anlayacaksın ne bir tattan
Bir an arkaya dönüp sırtına saplanmış anıları fark edeceksin
İşte o an sadece gülümseyeceksin
Bir değerinin kalmadığını anlayacaksın
Her şeyde yaptığın gibi onlarıda tarihe gömeceksin
Geceler sessizliği hapsetmişken
Uykuların bir yalan olduğunu göreceksin
Hiçbir şey kalmasada yanında
Her gece seni derinden vuracaktır
Yaşlı gözlerini kimse görmesede
Gecelerin sessizliğinde ağlayışlarını kimse duymasada
Çaresizliğini kimse avutmasada
Yaşamında hep dik durmaya çalışacaksın…
Yazar : İsmail Gülce